YAYINCILIK

DERGİ / Atölye

Z – 1 FİLM ATÖLYESİ’nin kurslarında eğitim alan öğrencilerin çalışmaları sonucunda  “ATÖLYE” adlı bir dergi yayınlanmıştır. Derginin birinci sayısı 1996 yılının yaz aylarında çıktı. İkinci sayı ise Ocak 1997’de çıktı. Her iki sayıda da Cumartesi günleri Atölye’de yapılan söyleşilerden yapılan derlemeler ek olarak yer aldı.

1.Sayı

Önsöz
Bu Atölye’de Dikiş İzi Yok
Yeni Atölye’lilere Merhaba
Geleceğe İnanıyoruz
Staj Günleri Başlıyor
İçinden Sinema Geçen Atölye
Dikkat! Çizgi Film Zamanı
Onunla “Ekim”de Tanıştık
Hayat Veren Son Mektuplar
Hayat İnsana Yaraşanı Arıyor
Film Formatları
Atölye’deki Etkinlikler

2.Sayı

Sinemamızı Muhteşem Günler Bekliyor
Bir Kare Bir Hayat
Sanata Sanatla Çağrı: Afiş
Dünyayı Güzel Kurtaracak
Sinemanın Öncüleri
Bir Filmi Okumak
Reklamlar ve Hayatımız
İnsan, Yaşam, Sinema ya da Belgesel
Çok Uzak Fazla Yakın
Mercekler
“Hiç Bitmeyen, Ulaşılamayan, Ne Olduğu Bilinmeyen… Ama Hiç Bitmeyen”
Atölye’nin Penceresinden

KİTAP / Herkesin Bildiği Sırlar

Yavuz Özkan’ın yazdığı ve sahneye koyduğu Ayda Aksel ve Selçuk Yöntem’in oynadığı “HERKESİN BİLDİĞİ SIRLAR” adlı tiyatro oyununun kitabı Z-1 Film Atölyesi tarafından 1998 yılında yayınlandı.

Herkesin Bildiği Sırlar, büyük umutlarla başlayan sonra da “yokuşta freni patlayan bir araba gibi kayıp giden ve olmadık yerlere toslayan” bir evlilik ilişkisindeki, iç hesaplaşmayı konu alıyor. Ayrılmaya karar vermiş kadın ve erkeğin birlikte geçirdikleri son gecelerinde ilişkileri ve kendileriyle ilgili yüzleşmeleri kısa zamanda birbirlerini yargılamaya dönüşür. Sekiz yıllık evliliğin sonunda adam artık kadın için hayatının en güzel yıllarını çarçur etmiş boktan bir herif, kadınsa adamın hayallerinin, ütopyalarının içine etmiş çapsız bir aptaldır.

İki kişilik yolculuklarda yaşanan bilinen sıradanlıkların kaçınılmaz sonu olan tükenişlerden kurtulmanın yolu erkek kahramanın bir diyaloğunda vurgulanıyor: “Hayatım, hayatlarımızı düşünüyorum sevgilim. Aşık olmak, gözlerinin içine bakmak, sabah akşam sevişmek yetmiyor, yetmiyor. Hayatın sırrını keşfetmeliyiz. Başka çaremiz yok.”